Orta Çağ’da İslam Medeniyetinin Gelişimi
Düşünce Akademisinde eğitimler Maşallah Nar’ın “Orta Çağ’da İslam Medeniyetinin Gelişimi” dersiyle devam etti.
İslamiyet’in yedinci yüzyılda Arap yarımadasında ortaya çıktığında Arabistan coğrafyasında kabile yapısının egemen olduğunu ve devlet idare geleneğinin olmadığını söyleyen Nar, konuşmasında şunlara değindi, “Kabileler o günlerde Pers, Roma ve Mısır medeniyetleriyle komşuydular, ancak kabilelerin bu üç büyük medeniyet ile etkileşimi İslamiyet’ten sonra oldu. Hz. Peygamber ile birlikte Arabistan’da devlet yapılanması oluşturulmaya başlandı. İslam Devleti, dört halife döneminde ve Muaviye, Emeviler ile Abbasiler döneminde devlet sınırı genişledikçe Pers, Roma ve Mısır medeniyetleriyle etkileşim içine girmiştir.”
Medeniyet kavramının şehir kültürünü ifade ettiğini söyleyen Nar, İslam Medeniyetinin kökeninin Medine şehri olduğunu belirtti.
Abbasiler döneminde kitap çevirileri yoğunluk kazanıyor. Bu çeviriler sayesinde Yunan ve Aristo düşüncesiyle tanışan İslam düşüncesi farklı itikadi düşüncelerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Büyük şehirlerde kütüphaneler ortaya çıkıyor. Fuat Sezgin, Abbasiler dönemini Müslüman Rönesans’ı olarak tanımlıyor.